11 Ekim 2011 Salı


abi selamlar.
adını verip kitleleri peşinden sürüklettirmeyeceğim.
peşinen yine söyleyeyim mi? dünya çok boktan bir yer.
başımın ağrısı tavan yaptı, sormuyorsun.
bir de birisi. ve de


üç metrekare bir yerdeyim, annemin haberi yok.


bir tavır ortaya koymaktan bahsedecektim. es geçmek hastalığına tutulduk.
neyse boşver, bana ne anasını satayım diyoruz. bana ne abi? koymayacağım ortaya bir yazı,
koymayacağım ortaya bir tavır. hep yorgun insanlık, bunu da umursamayacağım.


üç metrekare bir yerdeyim, annemin haberi yok.


sabah çok erken uyanıyorum abi, hiç uyumuyorum.
çok erken abi, uyumaya fırsat olmayacak kadar erken. koşturuyorum, benim olmayan bir hayatın
içinde, benim olmayan bir tavrı koşturuyorum. eyvallah diyorum yüzlerine, eskiden olsa boku yedin sen derdim.
hiç uyumuyorum abi.
çok erken uyanıyorum.
zeminle bir yatıyorum abi, zeminde kir.


terlik giymekten utanıyorum, kirli elbiselerimden utanıyorum. korkumdan kokamıyorum bile abi,
anlatamam. afedersiniz diyorum hanımefendi, nefretinizi içime düşürdünüz. siktir git diyemiyorum.
özürler ardı ardına.
çayı çay gibi içemiyorum, kahrolsun fincanlar, kahrolsun kahve falları.
iletişim aldı başını gitti diyorlar ya bak sana ne diyeceğim.
sormuyor kimse, herkes adisyonlara bakıyor. bunu anlatmalıydım abi.
insan kağıtla, evrakla nasıl muhatap olur anlatmalıydım.
ama bir de birisi.


ah kim dinleyecek. ah kim.
klimayı aç, söyleyeceğim.
çekip gitmeyeceğim abi. ağız dolusu küfredebilene kadar bekleyeceğim.
o imzayı kıçına at diyeceğim, kağıtları burunlarından yedireceğim.
bekleyeceğim abi. köpek gibi yapacaksın diyeceğim.
biri bunu söylemeli, bak parmak kaldırdı alemin kerizi.


ne için bunu soracağım abi. ne için karışıyor gündüzüm geceme?
ama ah işte o birisi.
söylemiş miydim abi?


üç metrekare bir yerdeyim annemin haberi yok.


ama abi ahdım olsun, annemi birgün üzeceğim.
korkağın anası ağlamaz oğlum diyecek, dinlemeyeceğim.


bir de birisi abi. taptaze. ötesini söylemeyeceğim.


sen iyi misin?